5.gün:
Sabah erken gunesli bir güne başladık. Öğleden sonrası ve akşam için yağmurlu gösteriyordu hava tahmin raporları. Dağların zirveleri teyit etmek istercesine bulut topluyordu.
Akşamdan öğrendik ki Artvin yolu için kontrollü geçişe müsade ediyorlarmış. Yolumuz biraz uzun dedik çıktık erkenden yola. Gördüğümüz manzara yureklerimizi dağladı. Bozulan yollar, yol kenarlarında ki molozlar .... tabii kayıp olan canlar en fenası. Yol açılmıştı ve sorunsuz devam ettik yolumuza.
Daha önce ki gelislerimde de görmek nasip olmamıştı Karagöl'ü. Etrafına yaptıkları parkurda yürüyüş yapıp biraz fotoğraf çektik. Yeşilin elli tonuna şahitlik ettik. Arzu edenlerimiz gölde kayıkla dolaştı.
Yol şartlarindan dolayi bundan sonra ki bölümüne minibüsümüz devam edemeyecekti. Güzergahımız XHeba Yaylası ydı. Burası bir Gürcü yaylası. Yaylada isteyenlerimiz pansiyon da, isteyenlerimiz çadır kurup kalacaktı. Ben mi? Tercihimi olan yerde hep pansiyon dan yana kullanırım. Sağ olsun eşim de beni destekler. Pansiyon dan gelen araca eşyalar yüklendi. 7 km lik mesafe de olan XHeba Yaylasına doğru yola koyulduk. Arada bir bulutlansa da yolumuz yine de güzeldi guzergahımız. Yolun dört de üçlük bölümünü henüz cikabilmistik ki pansiyonun işletmecisi Erhan eşyaları bırakmış bizi almaya geldi.
Erhan la annesi Saniye abla işletiyorlarmis pansiyonu. Yaşadığı yerle son derece ilgili olan Erhan gidene kadar yöre hakkında bilgiler verdi. Sohbetimiz de en çok söylediği şu söz ilgimi çekti "bizim yolumuz kötü ve uzak. İnsanların bizi tercih etmesi için iyi bir sebebimizin olması lazım. Yemeğimiz, pansiyonumuz güzel olmalı." Artık sadece yaylayi değil pansiyonu ve yemekleri de merak eder olmuştum. Yaylaya vardığımızda güler yüzü ile Saniye abla karşıladı bizi. İnanın bu kadar sıcak, samimi,doğal bir yer beklemiyordum. Ve tabii yemekleri bu kadar güzel olabilecek bir yer asla. Beklentimin kat kat üstünde bir yer çıktı. Mükellef bir sofrada yenilen yemek sonrasında soba kenarında oturup cekirdeklerimizi çitlerken sohbetlerimiz daha keyifli akşamımız daha güzel geçti onlarla. Günün yorgunluğunu attığımız tertemiz yataklarimizda sabah erkenden uyandık. Bu yaylanin her anı ayrı bir fotoğraf karesi. Aksami başka sabahı bir başkaydı ve ölümsüzlestirdim yetisebildiklerimi.
Muazzam kahvaltı Saniye ablanın pişirdiği sıcacık ekmeklerle bambaşka bir hal aldı.
Öğrendik ki burada bir sürü parkur varmış yürüyecek. Burası gelip dinlenecek yuruyus yapılacak çok güzel bir yer. Ve eşimle ilk fırsatta tekrar gelme sözü vererek birbirimize yayladan Karagöl e doğru yürümeye başladık.