Doğa ile başbaşa:3. Gün


3.gün:

Sabah çok erken saatte ineklerin çıngırak sesleri ile uyandım. Gunes henüz doğuyordu ve dün ki yağmurlu havadan sonra bu güzel havayı değerlendirip biraz yuruyus yapmalıydım. İşin açıkçası postların yer değiştirip degistirmedigini de merak ediyordum. Aceba dun ki yapilan hava tahmini tutacakmiydi..
Evde erkenci olanlarla selamlaşıp gole doğru yürümeye başladığım yolda ineklerini daha yukarılara çıkaran bir amcayla sohbet ederek birbirimize eşlik ettik. Gölün yanına geldiğimde gerçektende postların yer değiştirdiğini gözlerimle gördüm.  Şaşırmamak elde değildi.
Eve dönüş yolunda bir çoban köpeği eşlik etti. Burada herkes dost herkes arkadaş.

Kahvaltıyı güneşe karşı oturup yapmak ayrı bir keyifti. Pansiyonun sahibesi Gülsüne kendi yaptığı kaymak ve peynirin olduğu enfes bir kahvalti hazırlamış, afiyetle yedim.
Dedim ya burada herkes akraba diye, hepsi benimde akrabam oluverdi. Vildan ve Emine Yenge ve tabii küçük refakatcimiz Ayşenur ile zirveye oradan da göl etrafında  yürüdük. Tüm yürüyüşümüz boyunca yayla bir bulutlandı bir açıldı. Bizim eve dönüşümüzle yayla tekrar bulutlandı ve su an itibari ile de yağmur yağıyor. 
Burada telefon yaylanin bir girişinde bir de çıkışında ki 2 noktada dağda çekiyor.  2 gündür kimse ile konuşamadim. Ekibin geri kalanı bugün buraya yürüyerek geleceklerdi maalesef ki dün gece yağan şiddetli yağmurda çadırları uçmuş ve geri dönmek zorunda kalmışlar Ayder'e.  Bu aksam bizi aldırmak için araç gondereceklermis. Şu an hala yağmur yağıyor ve bu aksamda dineceğe benzemiyor.